Ana içeriğe atla

GIYAN

Min xwe avête paxila dirozgeyeke zengarî
Û Yezdanekî westîyayî seferberî îlan dike!
Ev çi nakokîyeke derî sirûştî ye?
An jî marê ku santîm santîm giyana min gez dike?
Tenêtîyê heya zer bûna tilîyê xwe hîs dikim
Xeyalê xwe disêwirim bi rêçtilîyê xwe
Metro metro, santîm santîm nalet ji xwe dikim
Hêz kirinê minê atomîk goristanan de milyaketên ezabê re têkoşîn dike
Bawer kirinê minê gerdûnî milyaketê mizgîndêr re heneka dike.
Hey lerzlerzoka bizdonekê!
Ev çi cemidandin a axê hîs kirin e?
Ev çi bizdonek a axê ye?
Min bikuje hey poşmanên minê zarokatîyê
Û çuyina bavê min!
Min bikuje şeveke kurdistanî de...!!

Elyesa Kaya

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Politik Aşk

zamanın rahminden düşük yapmış yaşamın sessiz haykırışında bir seni bildim bir de sol gözümde ki ağrıyı bir seni bildim Delila bir de zihnimdeki havarisiz peygamberleri hissedebiliyorum artık soyut ayrılıkları somutun atom altı parçacıklarında ki ayrılıkları zamanın hacminden kopup gidenler dalda kurumaya terkedilmiş kurtlu elmalar ocakta üşüyen ayakları yön çoraba geçiren körpe kadın ve dört ayaklı minarenin dibinde yatan babam santim santim ruhumu kemirmekte... anlıyor musun? hiç kimse bilmeyecek biliyorum aynalardaki başkaldırışları suyun sadeliğini ve pak oluşunu inciri bilmeyecek içimizden değil de ayaklarımızın altında incinen incirleri kaplumbağada ki azmi ve karıncada ki tembelliği hiç kimse anlamayacak felsefeyi sevmeyi yok olmayı hiç olmayı belki de bir kaşık suda boğulma hissini bile ya seni? ya gözlerin de ölmek ve yok olmak hissini? bunu benim bile bilmediğimi bilince duvarların harbinde soykırıma uğruyorum sonra senin gözlerin uluslarar

Belki

belki yalnızlığı hecelemek ve öğelerine ayırmak kimsesizliğin acısını sigaranın dumanıyla morfinleyip dindirmek ve anlamadığın şarkıda çocukluğuna gitmek gibi bir şeydir yaşam belki kaplumbağaların son sürat koştuğu bir arena ve karıncaların ise tembellikten aç kalıp ölmesi gibi bir şeydir yaşam belki de çocukların mutluluğu uçurtmanın özgürlüğünde aramasıdır ve ellerini kesen iplerin varlığından habersiz olmasıdır yaşam kim bilebilir ki? belki ressam'ın tuvalinde tanrıyı istediği gibi resmetmesi din adamının tanrıyı ışık almayan bir hücreye hapsetmesi ve timsah avcısının timsah gözyaşları dökmesi gibi birşey değildir yaşam! belki bilgenin realist oluşunu mitolojik bir hikayeye dayandırması ve iki kere iki dört eder realitesini bilmeyenin ise vatan haini olması gibi bir şey değildir yaşam. belki de görülenin aslında var olmadığını ve görülmeyenin varolduğunu bilmemek değildir yaşam kim bilebilir ki?