Kudret'in karşıtı olan "acz" kökünden if'al babında 'i'caz" masdarından türetilen bir ism-i fail olarak "âciz bırakan, karşı konulamayan, benzeri yapılamayan, hârika" anlamında bir terimdir. Kur'an-ı Kerim de, "mucize" anlamında çok defa, "âyet, âyât, beyyine, delil ve delâil" kelimeleri kullanılmıştır. Âyet; belli olan bir alamet, bir şeyi ispat eden delil veya işaret demektir. Genel olarak mucize ya bir işaret, delil ve ispat manasına; veya "ilahi bir haber" yahut "tebliğ edilen kelam" anlamına gelir. Peygamberlerin hayatlarında mucizeler dışında da olağanüstülükler olabilir.Mucizenin ayırıcı özelliği olağanüstülüğü değil, karşı tarafı ikna etmeye yönelik olmasıdır. İnsanlık tarihinde en son İsa peygambere varıncaya kadar, insanları ikna etmek için bu yol denenmiştir. Fakat Muhammed peygamberle birlikte, inkarda direnen muhatapların helak edilmesini gerektiren mucize, bir ikna yolu olarak kullanılmamıştır. Zira insanların zihinleri buna ikna olsa da, başka etkenlerin ağır basmasıyla, mucize peygamberliğin tasdikinde etkili olmamaktadır.Bu konuyla ilgili İsra suresi 59.ayeti görmekte fayda var. "Bizi mucize göndermekten alıkoyan, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır."(İsra/59)Görüldüğü gibi Kur'an gayet açık bir şekilde Muhammed peygambere mucize verilmediğini söylüyor. Peki neden günümüzde onlarca mucize peygambere isnad ediliyor? Ay'ın yarılması, Göğsün yarılması...vb gibi mucizeler neden peygambere isnad ediliyor?Ay'ın yarılması ve Göğsün yarılması Kuran'da vardır diyenlere de cevap vermek gerekir!Ay'ın yarılması:
اقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانشَقَّ الْقَمَرُ
"Saat/kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı"(Kamer/1). Bu ayette göre ay yarıldı yani geçmişte olan bir olayın gerçekleştiği anlamı çıkıyor. Gerçekleşmemiş bir olayı gerçekleşmiş anlamıyla kullanılması bir Kur'an üslubudur. Mesela; وَنُفِخَ فِي الصُّورِ
"Sura üfürüldü"(Yasin/51) şimdi sormak lazım! Sura üfürüldü ise neden hala kıyamet kopmadı? Neden hâlâ dünya hayatı devam etmektedir?Göğsün yarılması:أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَk "(Ey Muhammed) senin göğsünü açıp genişletmedik mi?"(İnşirah/1) bu ayette anlatılan fiziki bir olay değildir!
Dediler ki: "Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirilmeli değil miydi?" De ki: "Ayetler yalnızca Allah'ın Katındadır. Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcıyım."(Ankebut/50)"Olanca yeminleriyle, eğer kendilerine bir ayet gelse, kesin olarak ona inanacaklarına dair Allah'a yemin ettiler. De ki: "Ayetler, ancak Allah Katındadır; onlara (mucizeler) gelse de kuşkusuz inanmayacaklarının şuurunda değil misiniz?"(En'am/109)"Bizi mucize göndermekten alıkoyan, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır."(İsra/59)Son olarak şunu demekte yarar vardır!
Allah Kuran'da sıkça üzerinde durur insanı ikna edecek, onun aklına takılacak soruların cevabını nasıl bulacak, yani insanı inanç bakımından tatmin edecek olan şeyin ne olduğunu. Şüphe yok ki bu Kur'andır. Kur'an'ın bize yettiğini, hüküm verme yetkisinin kendisinin olduğunu ve hükmünde ortak kabul etmediğini sıkça söyler Allah."Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur."(Kehf/26-27)
"Kendilerine okunmakta olan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?"(Ankebut/51)"Bu bir kitaptır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura (aydınlığa), O övgüye layık, Aziz olanın yoluna çıkarman için sana indirdik."(İbrahim/1)"Andolsun ki size beyyine (açıklayıcı, açık delil) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik."(Nur/34)"Andolsun bu Kuran’da her örnekten insanlar için türlü türlü açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise tanımamakta ayak diretmektedirler."(İsra/89)"Bak iyice kavramaları için ayetleri nasıl türlü şekillerde açıklıyoruz."(Enam/65)"Bilgiyle uzun uzadıya, etraflıca açıkladığımız (fassalna), inanan bir toplum için doğruya iletici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik."(Araf/52)"Bu bir kitaptır ki, Hakim ve Her şeyden Haberdar olan, ayetlerini hüküm ifade edici (muhkem) kılmış ve sonra detaylandırıp(fussilet) açıklamıştır."(Hud/1)
اقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانشَقَّ الْقَمَرُ
"Saat/kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı"(Kamer/1). Bu ayette göre ay yarıldı yani geçmişte olan bir olayın gerçekleştiği anlamı çıkıyor. Gerçekleşmemiş bir olayı gerçekleşmiş anlamıyla kullanılması bir Kur'an üslubudur. Mesela; وَنُفِخَ فِي الصُّورِ
"Sura üfürüldü"(Yasin/51) şimdi sormak lazım! Sura üfürüldü ise neden hala kıyamet kopmadı? Neden hâlâ dünya hayatı devam etmektedir?Göğsün yarılması:أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَk "(Ey Muhammed) senin göğsünü açıp genişletmedik mi?"(İnşirah/1) bu ayette anlatılan fiziki bir olay değildir!
Dediler ki: "Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirilmeli değil miydi?" De ki: "Ayetler yalnızca Allah'ın Katındadır. Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcıyım."(Ankebut/50)"Olanca yeminleriyle, eğer kendilerine bir ayet gelse, kesin olarak ona inanacaklarına dair Allah'a yemin ettiler. De ki: "Ayetler, ancak Allah Katındadır; onlara (mucizeler) gelse de kuşkusuz inanmayacaklarının şuurunda değil misiniz?"(En'am/109)"Bizi mucize göndermekten alıkoyan, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır."(İsra/59)Son olarak şunu demekte yarar vardır!
Allah Kuran'da sıkça üzerinde durur insanı ikna edecek, onun aklına takılacak soruların cevabını nasıl bulacak, yani insanı inanç bakımından tatmin edecek olan şeyin ne olduğunu. Şüphe yok ki bu Kur'andır. Kur'an'ın bize yettiğini, hüküm verme yetkisinin kendisinin olduğunu ve hükmünde ortak kabul etmediğini sıkça söyler Allah."Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur."(Kehf/26-27)
"Kendilerine okunmakta olan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?"(Ankebut/51)"Bu bir kitaptır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura (aydınlığa), O övgüye layık, Aziz olanın yoluna çıkarman için sana indirdik."(İbrahim/1)"Andolsun ki size beyyine (açıklayıcı, açık delil) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik."(Nur/34)"Andolsun bu Kuran’da her örnekten insanlar için türlü türlü açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise tanımamakta ayak diretmektedirler."(İsra/89)"Bak iyice kavramaları için ayetleri nasıl türlü şekillerde açıklıyoruz."(Enam/65)"Bilgiyle uzun uzadıya, etraflıca açıkladığımız (fassalna), inanan bir toplum için doğruya iletici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik."(Araf/52)"Bu bir kitaptır ki, Hakim ve Her şeyden Haberdar olan, ayetlerini hüküm ifade edici (muhkem) kılmış ve sonra detaylandırıp(fussilet) açıklamıştır."(Hud/1)
Yorumlar
Yorum Gönder